Hoşgeldiniz,
Sizinle bu sayfada karşılaştığımıza göre biraz kendimden bahsetmeme izin verin.
Benim gibi çoğunlukla konuşmayı seven biri için anlatmak sorun değil. Esas sorun; anlatırken sözcükleri sınırlayan halleri ile kullanmak zorunda kalmak… Yani hepimizin aynı nesneye bakıp aynı anda aynı şeyi anlamamız ne kadar imkânsızsa, insanın da kendini tarafsız anlatması o kadar imkânsız hale bürünüyor bu durumda.
O sebeple evimden, -hayatımın tam orta yerinden- bir fotoğraf paylaşmak istedim, beni ‘biraz’ anlatsın diye!
Daha fazla detay istiyorsanız, “Hakkımda” ve “Sizin için ne yapabilirim?” sayfalarına bakabilirsiniz.
Tekrar hoşgeldiniz, en kısa zamanda tanışabilmek dileği ile…
Nihan


"yaşam boyu öğrenci"
Blog Yazıları

Stresi dönüştürmek
Covid-19 salgını sonbahara kalmaz öngörüleri yavaş yavaş boş çıkmaya başladı. Artan vaka sayıları ve izolasyon çağrıları stres seviyemizi yeniden yukarı tırmandıracak gibi. Ne yapabiliriz? Birkaç

Kuvvetle Ayağa Kalkmak
Brene Brown ismini duymadıysanız lütfen adını bir kenara yazın ve kitaplarını mutlaka edinip okuyun. Merakımdan google’da gördüğüm bir yazı vasıtasıyla tanıdığım yazarın esas işi temellendirilmiş

Ben anlattım da sen anlayabildin mi?
Eski işyerinden bir arkadaşım bir şey anlatırken sık sık “anladın mı?” diye sorardı. Bazen konuyu net ve açık anlattığı için rahatlıkla anlardım. Bazen de o

Bardağın dolu tarafı mı boş tarafı mı?
Bu soru eğitimlerde sık sık karşıma çıkar. Çünkü genellikle bu topraklara özgü bir tavır olarak katılımcılar boş tarafı görme eğilimindedir. Anlattığım her yeni bilgiyi ‘ama

Bağıntı şeması (Affinity diagram)
Eğitimlerde farklı farklı uygulamalar yapıyorum. Eğer katılımcıların fikir üretip çeşitli çıkarımlar yapması gereken bir egzersizse mutlaka ‘bağıntı şeması’ tekniğini kullanıyorum. Çünkü bu teknik karışık veriler